Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?
Farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 140 mmHg (civa basıncı) ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olmasına hipertansiyon adı verilmektedir. Kan basıncı için normal değerler büyük tansiyonun 120 mmHg’nın, küçük tansiyonun ise 80 mmHg’nın altında olmasıdır.
Çoğunlukla yüksek kan basıncı olarak bilinen hipertansiyon, kan basıncının yükseldiği kronik bir hastalıktır. Kan basıncı yüksek olan kişilerin çoğu, yıllarca bunun farkında olmayabilirler. Çoğunlukla herhangi bir semptom görülmez, ancak yüksek kan basıncı tedavi edilmediğinde, tüm vücuttaki atardamarlara ve yaşamsal önemi olan organlara hasar verebilir. Bu nedenle yüksek kan basıncı çoğunlukla “sinsi katil” olarak adlandırılır.
Sağlıklı Kan Basıncı Nedir?
Hipertansiyon ve atriyal fibrilasyon (kalp atımında anormallik) sıklıkla ilişkili olduğundan, tansiyonunuzu evde, otomatik bir tansiyon aletiyle düzenli olarak ölçmeniz iyi olur. Kan basıncı değerinizin büyük 120 mmHg ve küçük 80 mmHg’nin altında olması sağlıklı kan basıncı olarak kabul edilir. Kan basıncınızı sakin ve sessiz olduğunuzda ve egzersiz yaptıktan en az 30 dakika sonra ölçmelisiniz. Tansiyon aletinin manşetinin kolunuza tam oturmasına dikkat edin. Dik oturun ve bacak bacak üstüne atmayın. Günün aynı saatinde birden fazla ölçüm yapın. Ölçümlerinizi daha sonra doktorunuza göstermek üzere kaydedin. Kan basıncınız sağlıklı düzeyde ise kalp ritminizin de sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır.
Tansiyonunuzu ölçerken, nabzınızı da sayabilirsiniz. Nabzın dakikada 100’den hızlı ve bazen de 150’den yüksek olması, kalp atımının normalden hızlı olduğu anlamına gelir. Düzensiz bir kalp atımını veya ritmini belirlemek daha zordur. Hiçbir belirti vermeyebileceği gibi, göğüste çarpıntı hissi, yorgunluk veya bayılma görülebilir. Bu nedenle, bir doktora danışarak basit bir test yaptırmanız en iyisidir.
Kan Basıncının Değerlendirilmesi | ||
Kategori | Sistolik mm Hg | Diyastolik mm Hg |
İstenen – ideal | 120 ve altı | 80 altı |
Hipertansiyon öncüsü | 120-139 | 80-89 |
1.derece hipertansiyon | 140-159 | 90-99 |
2.derece hipertansiyon | 160 ve yüksek | 100 ve yüksek |
Hipertansiyon, Dünya Çapında Görülme Sıklığı Nedir?
Tüm dünyada, 1.5 milyar hipertansiyonu olan hasta bulunmaktadır ve her yıl 9.4 milyon insan bu nedenle hayatını kaybetmektedir. Hipertansiyon dünya genelinde tek başına inme, kalp krizi, böbrek hastalıkları ve diyabete neden olan en büyük ölüm sebebidir. Türkiye’de her üç erişkinden birinde hipertansiyon vardır. Türkiye’de yapılan bir araştırmada 18 yaş üstü nüfusta hipertansiyon sıklığı erkeklerde %27.5, kadınlarda %36.1 bulunmuştur. Hipertansiyon yaş ilerledikçe yaygınlaşmaktadır.
Hipertansiyon Daha Çok Kimlerde Görülür?
Hipertansiyon riskini arttıran
birçok faktör söz konusudur:
1-
Yaş: Hipertansiyon görülme oranı
ilerleyen yaşla birlikte artar. Buna karşın tansiyon yüksekliği genellikle ilk
olarak 35-50 yaşlarında saptanır.
2-
Cinsiyet: 50 yaşın altındaki
grup ele alındığında erkeklerde daha sık görülür. 50-55 yaş grubunda görülme
sıklığı eşitlenir. 55 yaşından sonra ise kadınlarda görülme sıklığı daha
fazladır.
3-
Kalıtım: Hipertansiyonlu kişilerin
yaklaşık % 60’ında ailede de tansiyon yüksekliği söz konusudur.
4-
Şişmanlık: Şişmanların yaklaşık
% 40’ında yüksek tansiyon görülmektedir. Genç hastaların yaklaşık üçte biri
şişmandır.
5- Diyabet: Diyabet hastalarında hipertansiyon
çok sık rastlanır.
6- Aşırı
tuz tüketimi: Hipertansiyona yol
açan nedenlerden biridir.
7- Fiziksel
aktivitelerin azlığı: Hipertansiyon görülme
olasılığı arttırır.
8- Alkol
tüketimi: Alkol kullananlarda
yüksek tansiyon görülme sıklığı artar.
9- Stres: Yüksek tansiyonun ortaya
çıkmasını kolaylaştırabilir.
Hastaların % 90-95’inde yüksek tansiyona neden olabilecek altta yatan başka bir hastalık yoktur. Bunlara primer (birincil) hipertansiyon denir. Geri kalan % 5-10 hastada yüksek tansiyon bir nedene ya da hastalığa bağlı olarak ikincil olarak ortaya çıkmıştır. Buna da sekonder (ikincil) hipertansiyon adı verilir.
Toplumda En Sık Rastlanan İkincil
Hipertansiyon Nedenleri Şunlardır:
- Çok tuzlu gıdaların tüketilmesi (özellikle tuza hassas kişilerde)
- Böbrek hastalıkları
- Böbrek üstü (adrenal) bezlerinin hastalıkları
- Böbrek damarlarının daralması
- Doğuştan büyük atar damarın (aortun) bir bölümünün dar olması
- Tiroid bezi hastalıkları (Hipertiroidi, hipotiroidi)
HİPERTANSİYON HASTALARINA “DASH DİYETİ” İLE ÇÖZÜM…
“DASH” ingilizce bir kısaltma olup açılımı “Dietary Approaches to Stop Hypertension”, türkçesi ise şöyle ifade edilebilir: Hipertansiyonu Durdurmak İçin Beslenme Yaklaşımları (HDBY).
DASH tipi beslenme hipertansiyonda oldukça etkili olmakla birlikte, “Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü” tarafından desteklenmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar ise “DASH diyeti” ile 14 gün içerisinde kan basıncında düşme olduğunu ortaya koymuştur.
Bazı araştırmalar DASH tipi beslenme ile; koroner kalp hastalığı ve inme riskinin de oldukça azaldığını gösteriyor. Bu araştırmaya göre DASH diyetine en çok uyan kadınların en düşük inme, miyokardiyal infarksiyon ve koroner kalp hastalığı ölüm oranlarına sahip oldukları tespit edilmiştir.
İŞTE “DASH DİYETİ”NİN TEMEL PRENSİBLERİ:
- Öncelikle ideal ağırlığınızda olmanız gerekmektedir.
Şişmanlık hipertansiyon için önemli bir risk faktörüdür. Pratik olarak beden kütle indeksinizi hesaplayarak boyunuza göre uygun ağırlıkta olup olmadığınızı kontrol edebilirsiniz. Eğer şişmansanız uygun ağırlığa gelene kadar zayıflamanız gerekmektedir. Boyunuza göre uygun ağırlıkta iseniz ise bu ağırlığınızı koruyun.
Beden Kütle İndeksi (BKI) = Vücut Ağırlığı (kg)/Boy (m 2) formülüyle hesaplanıp, çıkan sonuç 25 ve üzerinde olması şişman olduğunuzun bir göstergesidir.
- Beslenme düşük kalori, posa (lif) bakımından zengin (tam tahıllar, kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar) ve uygun miktarlarla dengeli ve sağlıklı beslenme esas amaçtır.
- Doymuş yağ oranı düşük, kolesterol ve total yağı az içeren besinler hedeflenir.
- Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi tavsiye edilir. En az 3 porsiyon meyve, 2 porsiyon meyve olacak şekilde günlük beslenme düzenlenir.
- Hayvansal yağlar ve kırmızı et azaltılır, haftada en az iki kez balık yenilmesi tavsiye edilir.
- Kalsiyum kaynağı olarak az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri tüketimi, protein kaynağı olarak ise, az yağlı tavuk ve balık etiyle sağlanır.
- Beslenmede; kırmızı et, şeker, şeker eklenmiş besinler, şekerli içeceklerin tüketimi sınırlandırılmıştır. Diyet potasyum, magnezyum, kalsiyum, protein ve liften zengindir.
- Beslenmede bir diğer amaç ise sodyum alımını kısıtlamaktır. Sodyum denildiğinde aklımıza ilk olarak “tuz” geliyor. Ancak sodyum sınırlı beslenmede sadece tuzsuz yemek yeterli olmamakla birlikte, bazı besinlerin tuz içeriğine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun için ise marketten satın aldığımız besinlerin sodyum içeriklerine bakıp, besin etiketi okuma alışkanlığı kazanmamız gerekmektedir.
- Bir çok sağlıklı kişi günlük ihtiyacının çok üstünde tuz tüketmektedir. Oysa günlük ihtiyacımız sadece günlük 2400 mg sodyumdur 1 gr tuz= 400 mg sodyum olarak düşünüldüğünde tuz olarak bu miktar 5-6 gramdır. Yaklaşık olarak 1 çay kaşığı kadar. Ancak bu yiyeceklerin içindeki tuzu da kapsamaktadır. Hipertansiyonu olan kişilerin günlük olarak 1500 mg sodyumu geçmemeleri önerilmektedir. Tabi ki bu miktar kişisel özellik, doktorun tedavi şekli ve kullanılan ilaç tedavisine göre değişebilir.
- Yeşil yapraklı sebzelere soframızda da mutlaka yer almalıdır. Tere, roka, yeşil soğan, maydanoz, dereotu, kekik gibi besinler yemeklerdeki tuz azaltıldığında , yoğun tatları ile bu eksikliği giderirler.
- Paketlenmiş hazır şarküteri ürünlerinin tuz içeriği yoğun olduğu için mümkün olduğunca, bu ürünleri tüketmekten kaçınmalıdır.
- Alkol alımı mutlaka sınırlandırılmalı. Haftada en fazla 1 kez olmak şartı ile kadınlarda 1 kadeh, erkekler ise 2 kadehin üstüne çıkılmamalıdır. Çünkü alkolün tansiyon üzerine etkisi kadınlarda daha yüksektir. Toplumlarda %5 oranında alkol alımına bağlı olarak hipertansiyon görülmektedir.
- Düzenli fiziksel aktivite yapınız. Her gün 30-35 dakika veya haftanın 3-4 günü 45-50 dakika orta yoğunlukta yapılacak olan spor, düzenli fiziksel aktivite yaptığınızın bir göstergesidir. Düzenli fiziksel aktivite yaşın ve kronik hastalıkların olumsuz etkisini azaltırken, kan basıncını düzenler ve kardiyak a ritmi/ani ölüm riskini de azaltmaktadır.
Mutlu ve sağlıklı bir haftasonu geçirmeniz dileklerimle…
Dyt. Tünay Tuğcan